Birleşik Metal-İş: Basının sustuğu yerde emek sömürüsü kol gezer
Dünya Basın Özgürlüğü Günü’yle ilgili açıklama yapan Birleşik Metal-İş Sendikası, "İşçi sınıfı yalnızca ekmeği için değil, ifade özgürlüğü ve demokrasi için de mücadele etmek zorundadır" denildi.

Fotoğraf: Özcan Yaman/Evrensel
İLGİLİ HABERLER

Türkiye, RSF Endeksi’nde 159. sıraya geriledi!

CHP'li Çakırözer, Basın Özgürlüğü Raporu'nu açıkladı: “61 gazeteciler gözaltına alındı, 25’i tutuklandı”
Birleşik Metal-İş Sendikası Yönetim Kurulu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’yle ilgili açıklama yaptı. Basının susturulmasının sermaye düzeninin en büyük hayali olduğu ifade edilen açıklamada, “Özgür basın; fabrikadaki sömürüyü, düşük ücretleri, taşeron cenderesini, iş cinayetlerini, çocuk işçileri, patronların hukuk tanımazlığını teşhir eder. Susturulan basınla birlikte halkın gerçeklere ulaşma hakkı gasbedilmekte, emeğin sesi kısılmak istenmektedir” denildi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün açıkladığı dünya basın özgürlüğü 2025 yılı endeksinin hatırlatıldığı açıklamada, “Türkiye’nin 180 ülke içinde 159. sıraya gerilemesi, ülkemizde demokrasinin ve halkın haber alma hakkının ne denli mevzi yitirdiğini bir kez daha gözler önüne seriyor” denildi. Büyük sermaye tekellerinden ve siyasi iktidardan bağımsız muhalif basın kuruluşlarının da sansür ve cezalarla siyasi iktidarın tahakkümü altına alınmaya çalışıldığı ifade edilen açıklamada “Bu tablo sadece gazetecilerin ve bağımsız basın kuruluşlarının değil, emeğiyle geçinen milyonlarca işçinin de sorunudur” denildi.
“Basının susturulması sermaye düzeninin en büyük hayali”
Basın özgürlüğünün hakikate erişimin ve emeğin sözünün halka ulaştırılmasının teminatı olduğu belirtilen açıklamada, gazetecilerin susturulduğu, muhalif basının cezalandırıldığı, halkın doğru bilgiye ulaşmasının engellendiği bir düzende işçi sınıfı başta olmak üzere tüm toplumun karanlığa mahkum edileceği ifade edildi. Açıklamada, “Grevlerin yasaklandığı, direnişlerin görünmez kılındığı, işçi kıyımlarının haber dahi olamadığı bir ülkede sermaye elini daha da güçlendirir. Bu koşullarda ne sendikal örgütlenme gelişebilir ne de hak alma mücadelesi toplumsallaşabilir” vurgusu yapıldı.
Basının susturulmasının sermaye düzeninin en büyük hayali olduğu ifade edilen açıklamada, “Çünkü özgür basın; fabrikadaki sömürüyü, düşük ücretleri, taşeron cenderesini, iş cinayetlerini, çocuk işçileri, patronların hukuk tanımazlığını teşhir eder. Susturulan basınla birlikte halkın gerçeklere ulaşma hakkı gasbedilmekte, emeğin sesi kısılmak istenmektedir” denildi.
Açıklamada, “İşçi sınıfı yalnızca ekmeği için değil, aynı zamanda ifade özgürlüğü ve demokrasi için de mücadele etmek zorundadır. Basın özgürlüğü ile sendikal özgürlükler, ifade hakkı ile grev hakkı yan yana yürür. Bu nedenle 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutluyor; tüm işçi ve emekçileri, demokratik haklara sahip çıkmaya, bağımsız gazetecilerle omuz omuza durmaya çağırıyoruz. Basının sustuğu yerde yalnızca karanlık büyür. Gerçeği açığa çıkarmak ve aydınlık yarınları kurmak için kararlılıkla mücadele eden basın emekçilerinin yanındayız” ifadeleri yer aldı. (İşçi Sendika Servisi)
Evrensel'i Takip Et